Bazıları melekler insanlardan daha kuvvetli ve daha güçlü zannederler. Cebrail’in ŞEDİD UL KUVA olduğu kıssasını zikrederler. O, Lut kavminin köyünü kanadıyla taşımıştır. Ancak, Allah u Teâlâ bazı kullarına bundan daha çok şey vermiştir. Bütün dünya Nuh’un as duasıyla boğulmuştur. Efendimiz sav buyuruyor: ”Allah’ın öyle kulları vardır, eğer Allah’a yemin ederlerse Allah onları sözlerinde yalancı çıkarmaz”. ”Bazı yüzü gözü tozlu ve kapılardan kovulmuşlar vardır eğer Allah adı üzerine yemin ederlerse Allah u Teâlâ onları yalancı çıkarmaz.” Bu her şeyde genel bir kuraldır. Bunun tefsiri hadis kitaplarında şöyle gelmiştir: Allah’ın kullarından öyle kişiler vardır ki, eğer Allah u Teâlâ’dan dağı yerinden oynatmasını isterse ve ya dağları yerinden oynatmasını isterse Allah u Teala dağları onun hatırına yerinden oynatır.

Ama böyle söyleyenler olursa: ‘kıyameti koparmasını istemezlerse Allah u Teala kıyameti bile onların hatırına koparmaz.’ Bu mubalağadır.
Bu da o zatlarda bir kuvvet var edilmiş ve onlar kendileri bu işi yapıyorlar manasına gelmez, bu işler onların dualarıyla olur. Çünkü bu işler hakikatte tek bir zata isnad edilir. İşte bu kudretten maksat ve kuvvetten matluptur. Kuvvetlinin zayıftan daha faziletli olduğu şey ve sonra bunun dünyada yarattı. Peki ahrette ne yapacaksınız? Hadiste şöyle bir rivayet gelmiştir:

”Ey kulum, ben bir şeye ol desem olur, bana itaat et ki sana bir şeye ol dediğinde olmasını sağlayayım. Ey kulum, ben ölümsüzüm, bana itaat et ki seni de ölümsüz kılayım”. Başka bir hadiste: ”mümine Allah’tan bir hediye gelir: ölümsüzden ölümsüze”. Bunlar sonu olmayan hedeflerdir. Nasıl olmasın ki? O kul Allah ile işitir, O’nun ile görür, O’nun ile kuvvetlenir, O’nun ile yürür, onun gücünün üstüne güç var mı?

”Âdemoğlu’nun âlimleri, her ne kadar bazı konularda zıtlık olsa da daha iyi ve daha faziletlidirler. ” Denildi. Sonra onlar dünya ve ahrette nefes alır gibi Allah’ı tesbih ederler, lakin başkalarına fayda verme ve kainattaki bazı dengeleri idare etmeleri hakkında ise şöyle denildi: kulların rızıkları onların eline verilir, onlara ilhamla ilim verilir, Allah tarafından muhafaza edilirler ve korunurlar ve bunun gibi meleklerin başka özellikleri gibi…

Cevap: Salih insanlarda bu ve bundan daha çok şeyler vardır, sana delil olarak şefaati hak ve kabul olan Peygamber Efendimiz’in sav günahkârlara şefaat edeceğini söylemek, şefaati uzmada da insanlara hesaba çekilecekleri müjdesini vereceğini, cennet ehline cennete girene kadar şefaatinin edeceğini söylemek yeterlidir. Bundan sonra da meleklerin şefaati başlar. Hani melekler eğer üstünlerse bu ayetin neresindeler onlar? ”Biz seni alemlere rahmet olarak gönderdik” ve bu ayetin neresindeler? ”Kendileri (ensar) son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları (muhacirleri) kendilerine tercih ederler.” Ve nerede hak dine ve hidayete çağıranlar; güzel bir sünnet işleyenler nerede? Ve onlar Efendimiz’in sav bu sözünün neresindeler: ”

(mecmuul fetava/4.cüz/230-231. Sayfa)