Bundan önceki paylaşımda İbn kesirin tefsirini verdik,müşrikler hakkında. Nasıl la ilahe illallah demeyi red edip, bir çok tanrıya taptıkarlını ve bazı sahsiyetlerin bunlarla, kelime-i tevhidi soyliyen muslumanlari nasıl ayni kefeye koyabildigini dile getirdik. Bunun şimdide diğer bir tefsirle paylaşıyoruz inşallah.
Hz. Ömer’in oğlu Hz. Abdullah’ın Haricîler hakkında buyurduğu gibi, “Gerçekte onlar müşrikler hakkında nâzil olan âyetleri Müslümanlar için kullanmışlardır” (Buhârî, İstitâbe, 6)
İmam Kurtubi, el-Camiu li Ahkâmi’l-Kur’an- sad suresi 4-5 ayetin tefsiri!
4. Kendilerinden bir korkutucu geldi diye hayret ettiler ve kâfirler: “Bu bir büyücü, bir yalancıdır” dediler.
5. “Acaba o bunca ilâhı tek bir ilâh mı yaptı? Muhakkak bu çok şaşılacak bir şeydir.”
Said b. Cübeyr’in rivayetine göre İbn Abbas şöyle demiştir: Ebu Talib hastalandığında Kureyşliler onun yanına geldiler. Peygamber (sav) da geldi. Ebu Talib’in yanı başında bir kişinin oturacağı kadar bir yer vardı. Peygamberin oturmasını engellemek maksadı ile Ebu Cehil kalktı ve peygamberi Ebu Ta-lib’e şikayet ettiler. Ebu Talib: Kardeşimin oğlu, sen kavminden ne istiyorsun? diye sordu. O da şöyle dedi: “Amcacığım! Ben onlardan sadece bir söz söylemelerini istiyorum. Bununla Araplar kendilerine boyun eğecek, Arap olmayanlar da onlara cizye ödeyecektir.” Ebu Talib: Bu söz nedir? diye sorunca, Peygamber: “LA ILAHE ILLALLAH’tir” diye buyurdu. Bu sefer Kureyşliler: “Acaba o bunca ILAHI tek bir ilâh mı yaptı?” dediler. İşte bunun üzerine onlar hakkında Kur’ân-ı Kerim’in: “Sâd, çok şerefli Kur’ân’a andolsun! Aksine kâfirler büyüklük taslamakta ve muhalefet etmektedirler” buyruğu “…bu ancak bir uydurmadır” (Sad, 38/1-7) buyruğuna kadar nazil oldu. Bu manada bu hadisi Tirmizı de rivayet etmiş olup “bu hasen, sahih bir hadistir” demiştir
Yine denildiğine göre Ömer b. el-Hattab’ın müslüman olması Kureyşlile-re ağır gelmişti. Bundan dolayı Ebu Talib’in yanında bir araya gelip şöyle dediler: Bizimle kardeşinin oğlu arasında hüküm ver. Ebu Talib Peygamber (sav)’a haberci göndererek şöyle dedi: Kardeşimin oğlu! Bunlar senin kavminden olan insanlardır. Senden adaletli davranmanı istiyorlar. Kavmine karşı büsbütün haksızlık etme. Peygamber: “Benden istedikleri nedir?” diye sorunca, şöyle dediler: Sen bizden BIZIM TANRILARIMIZDAN sözetmeyi bırak, biz de seni ilâhınla başbaşa bırakacağız. Bunun üzerine Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Bana kendisi sebebiyle Araplara egemen olacağınız ve Arap olmayanların da size itaat etmelerini gerçekleştirecek tek bir söz söyleyemez misiniz?” Ebu Cehil dedi ki: Hay Allah iyiliğini versin. Bu sözü de, onun on mislini de senin için söyleriz. Bunun üzerine Peygamber (sav): “LA ILAHE ILLALLAH deyiniz” diye buyurunca, bu işi kabul etmeyip kalkıp gittiler ve: “Acaba o bunca ilâhı tek bir ilâh mı yaptı?” dediler. Bütün bu mahlukatı bir tek ilâh nasıl yönetebilir? Bunun üzerine yüce Allah haklarında bu âyet-i kerimeleri: “Onlardan önce Nuh’un kavmi… yalanladılar” (Sâd, 38/12) buyruğuna kadar olan âyetleri indirdi