vehhabilere reddiye kitabi !!

Plaats een reactie


Medine’de daha önce çıkan Selefiler ve Tasavvufçuların Görüşleri adlı eserimize reddiyye yazıldığını öğrendik. Ama Selefiler ve Vehhabilere Rediyye isimli kitap çıkmış oldu bir kere. Bu sefer eski kitaba yazılan rediyyeye karşı ce­vap vermedurumu oluştu. 378 sayfalık Selefiler ve Tasavvufçuların Görüş­leri adlı eski eserimize yazılan 188 sayfalık rediyyede karşı tarafın haklı olduğu bazı yerlerdeki hatalarımızı düzelttik. Bu arada bize yazılan rediyyedeki eksik ve yanlış verilen bilgilerin doğrularını Selefilik Adı Altın­daki Görüşlere Selefice Cevaplar adlı 800 sayfalık yeni kitapta cevap vererek sizlere sunduk. Umarız, onlar da hatalarını görüp düzeltirler.

Hüseyin Avni Hocaefendi rediyyedeki tevessül konusu ve o konudaki hadislere yapılan itirazlara Mahmud Saîd el-Memduh un eserinden tercüme ve kendi bilgilerini birleştirerek tek tek cevaplar vermiş ve Türkiye’­deki eserlerde olmayan bu bilgileri bizlere kazandırmıştır.

Özellikle bu kitaptaki 2’nci 4’nci 5’nci ve 6’inci Hadislerin her iki tarafa göre tahriç ve değerlen­dirmelerine, itirazlara ve o itirazlara verilen cevaplara bakıldığında, bu eserin Türkiye’de bir ilk olduğunu kaynak özelliği taşıdığını göreceksiniz.

Biz üzerimize düşeni yapmaya çalıştık. Şimdi sıra sizlerde etrafınızda, internet ortamında eksik bilgi ve şüphelerinden dolayı Müslümanları tekfir eden Müslüman kardeşlerimize doğruları anlatıp, onların şüphelerini giderip tekfirden kurtararak Müslümanlar arasında oluşması gereken birliğe faydalı olmanızı bekliyorum.

Yasin Yayınevi Sipariş Hattı: 0212 534 04 34 – www.yasinyayinevi.comwww.kitapkalbi.com Kargo ile eve Teslim.

Ibn Teymiyye: Taşlarla tesbih güzel bir iştir!!

Plaats een reactie


İBNİ TEYMİYYE:”ZİKRİN MEYVE TANELERİ,KÜÇÜK TAŞLAR VE BENZERİ ŞEYLERLE SAYILMASİ GÜZEL BİR İŞTİR”…!

Hamd Allaha Salat ve Selam Resulune(s.a.s),Ehli Beytine(a.s) ve Şerefli sahabilerine(r.a) olsun..

Sevgili kardeşlerimiz,Gördüğünüz resim Vehhabilerin büyük şeyhlerinden İbni Teymiyyenin “Mecmua El Fetava” isimli kitabinin 22-ci ciltinin 506-ci sayfasidir.Vehhabilerin Şeyhlerinden Ahmed İbn Teymiyye (661-728 h/1263-1328 m) küçük taşlar, meyve çekirdekleri ve tespihle zikr etmek, daha doğrusu edilen zikri bu şeyler vasitasiyla saymak hakkinda diyor ki:

وعدُّ التسبيح بالأصابع سنّة كما قال النبي صلى الله عليه وسلم للنساء : { سَبِّحْنَ وَاعْقِدْنَ بِالْأَصَابِعِ فَإِنَّهُنَّ مَسْئُولَاتٌ مُسْتَنْطَقَاتٌ } . وأما عدُّه بالنَوَى والحَصَى ونحو ذلك فحسنٌ وكان من الصحابة رضي الله عنهم من يفعَل ذلك وقد رأى النبي صلى الله عليه وسلم أمَّ المؤمنين تسبِّح بالحصى وأقرَّها على ذلك وروي أن أبا هريرة كان يسبِّح به .
وأما التسبيح بما يُجعَل في نِظامٍ من الخَرَز ونحوه فمن الناس من كرِهه ومنهم من لم يكرَهه وإذا أحسِنتْ فيه النيّة فهو حسنٌ غيرُ مكروه وأما اتخاذه من غير حاجة أو إظهاره للناس مثل تعليقه في العُنُق أو جعْله كالسُّوار في اليد أو نحو ذلك فهذا إما رياء للناس أو مَظِنّة المراءاة ومشابهة المرائين من غير حاجة : الأول محرَّم والثاني أقلُّ أحواله الكراهة فإن مراءاةَ الناس في العبادات المختصّة كالصلاة والصيام والذكر وقراءة القرآن من أعظم الذنوب

“Zikrin Parmaklarla sayılması Sünnetdir. Nasilki, Nebi – sallallahu aleyhi ve sellem– kadinlara demişdi: “Zikr edin ve parmaklarla sayın. Şüphesiz ki, onlar (Kiyametde) Hesaba çekilecek ve konuşucaklardir.”
Zikrin küçük taşlar ve meyve taneleri ve benzeri şeylerle sayılmasına gelince bu güzel iştir! Sahabiden– Allah onlardan razı olsun – böyle edenler vardı. Nebi – sallallahu aleyhi ve sellem– müminlerin annesini küçük taşlarla zikr ederken gördü ve buna itiraz etmedi. Ebu Hureyrenin de bunlarla zikr etdiyi rivayet edilmişdir.
Boncuklar ve benzerlerinin uygun düzülmüş şekliyle(tespihle) zikre gelince insanlardan bunu kerih görenler (hoş karşılamayanlar) ve kerih görmeyenler vardır.
Niyet iyi oldukda bu amel(tespihle zikr) mekruh olmayan güzel bir ameldir!
Fakat, buna ihtiyac olmadan tespih elde etmek, boyundan asmak ve ya bilerzik gibi kola takmak süetiyle onu insanlara göstermek ve benzeri amellere gelince bu ya insanlar için riyadır/gösterişdir, ya da hakkında riyakarlık şüphesinin doğmasına sebeb ve ihtiyac olmadan riyakarlara benzemekdirki bunun birincisi haram, ikincisi ise en iyi halde kerahetdir.
İnsanların Namaz, Oruc, Zikr, Kuran okumak gibi özel ibadetlerde riyakarlığı günahların en büyüklerindendir…”

Kaynak: Ahmed İbn Teymiyye: Mecmu Fetava: 22/506
Medine: 1425/2004

Izahat:İlk olarak İbn Teymiyyenin sözlerini nakl etmemin sebebi onun vehhabi firkasinin sözde onun yolunda olduklarını söylemeleri ve ondan daha deyerli İmamların mezhebine bağlananları kinadiklari halde bir çok halde ona taasubkeşlikle bağlanmalarıdır.
İbn Teymiyyenin sözlerinden anlaşılan zikrin parmak uclarıyla sayılmasının sünnet olduğu, diger şeylerle – taş, çekirdek ve tespih gibi – sayılmasının ise şeren caiz ve güzel olduğudur.
Çekirdeklere zikr saymağı kabul edib, bunu tespihle etmeyi kabul etmeyen kimseyi anlamak zordur. Ayni tanelerin uygun nizamla ipe dizilmesinin hükme tesir edecek türden bir deyişiklikdirmi?
Resulullahın kendisinin bu ameli etmediyini ireli sürerek edilen itiraza gelince… Sahabilerin bu ameli Rəsulullahın – sallallahu aleyhi ve sellem– ikrarından sonra kati delil şeklini almışdır. Çünki, Usul ilminden malumdur ki, Onun bir meseleye etiraz etmemesi o işin caizliyini gösterir ve bu növ sünnet takriri sünnet adlanır.
Bu işde riyakarlığa gelince riya ayrılıkda da günah olub, tespihin asli hükmüyle bir alakasi yokdur. Ancak konuyla alakali açıklanmasına ihtiyac olan noktalarin sorulmasa bile açıklanması ilim ehlinin üslubundandır.
İbn Teymiyyenin : “Birincisi haram, ikincisiyse en iyi halde kerahetdir…” sözünde birinciden kasıt riyakarlık, ikinciden kasıt riyakarlara benzemek ve böyle taasurat uyatmakdir.
Allah en doğrusunu bilen ve dilediyine onu öğretendir!

Vehhabilerin taşlarla tesbih cekmenin bidat olduguna dair getirdikleri hadisin tahrici!!

Plaats een reactie

Imam Darimi Süneninde, Abdullah bin Mes´ud -radiyallahu anhu-´dan,
rivayet ediyor.
Imam Darimi, Hakem bin Mübarek bize, Amr bin Yahya´dan(el hemedani) rivayet etti dedi, o
da babamdan bize babasindan rivayet etti dedi:
Biz, sabah namazindan önce Abdullah b. Mes´ud´un kapisinin önünde
oturuyorduk, cikinca beraber mescide gidecektik, yanimiza Ebu Musa el Esari
geldi ve dedi ki:
– Ebu Aburrahman henüz evinden cikmadi mi?
– O´na hayir, cikana kadar bizle otur dedik.
Sonra Abdullah ibni Mes´ud cikti ve topluca ona yöneldik. Ebu Musa ona dedi
ki:
– Ey Ebu Abdurrahman, mescitte bilmedigim bir sey gördüm ve
elhamdulillah bu gördügümü ben hayir zannediyorum. dedi.
– Abdullah b. Mes´ud o gördügün nedir?, diye sordu.
– O da, Eger yasarsan sen de göreceksin… Mescitte halkalar seklinde
oturmus namazi bekleyen bir topluluk gördüm, her halkada bir adam
vardi ve halkadakilerin ellerinde taslar vardi. O adam 100 kere tekbir
edin, diyor tekbir getiriyorlar, 100 kere la ilahe illallah deyin, diyor
onlarda la ilahe illallah diyorlar, 100 kere tesbih edin diyor tesbih
ediyorlardi.”
– Abdullah b. Mes´ud, peki, sen onlara ne dedin?, dedi.
– Ebu Musa da onlara bir sey demedim, senin görüsünü veya emrini
bekledim. diye cevap verdi.
– Bunun üzerine Abdullah b. Mes´ud onlara günahlarini saymalarini
emretmedin mi, ve hasenatlarinin zayi olmayacagini söylemedin mi?”
Sonra bu halkalardan birinin basina hep beraber gidip, durduk. Abdullah b.
Mes´ud halkadakilere söyle dedi:
– Sizler böyle ne yapmaktasiniz, bu gördüklerim de nedir?”
– Ey Ebu Abdurrahman, bu taslarla tekbirlerimizi, tehlillerimizi ve
tesbihlerimizi sayiyoruz.”
– Ibn Mes´ud ta Günahlarinizi sayin, ben size garanti ederim ki
hasenatinizdan birsey eksilmeyecek. Yaziklar olsun ey ümmet-i
Muhammed ne cabuk helak oldunuz! Iste onlar Nebi -sallallhu aleyhi ve
sellem- in sahabesi, aramizdalar ve bakin (kullandigi) elbiseleri, kaplari
henüz eskimedi bile. Nefsim elinde olana yemin ederim ki siz ya
Muhammed´in dininden daha iyi bir din iceresiniz ya da dalalet
kapisini acmaktasiniz.”
– Halka da olan insanlar da, Vallahi ey ebu Abdurrahman biz hayirdan
baska bir seyi yapmak niyetinde degildik. dediler.
– Bunun üzerine ibn Mes´ud: Nice hayir isteyen vardir ama ona
muvaffak olamaz. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir kavimden
bahsetti ki onlar Kur´an okuyacaklar bogazlarindan gecmeyecek. Allah´a
yemin ederim ki bilmiyorum belki de onlarin cogu sizdendir, dedi ve
onlara sirtini dönüp gitti.
Amr bin Seleme dedi ki: O halkadakileri, Nehrevan günü(Haricilerle yapilan
savasta), haricilerin safinda onlarla beraber bize karsi kilic sallarken gördük.”
(Süneni Darimi 210)

HADİSİN TAHRICI:

Hadis zayiftir(İbni el cezvu,El zuafa ve el matrukin cilt 2,sayfa 233,no 2601)

Hadis zayiftir(İbni Adi,el kamil fi el zuafa,cilt 5,sayfa 122,no:1287)

Hadis zayiftir(Ibni Hacer,Lisan el Mzan,cilt 4,sayfa 378,no 1128)

El heytemi Mecmua el zevaid kitabinin Bab el Umma ala al sadaka adli bölümünde hadisi zayif saymiştir

İmam Celaleddin Suyuti(El havi,cilt 2,sayfa 31),El Nebulusi (Cam ul Esrar,sayfa 66),El Münavi (Feyd el kadir,cilt 1,sayfa 457),El Laknavi(Sabahat el fikr,sayfa 25)-de bu hadisi şübheli saymişlardir

Ravi Amr hakkinda onu gören İbni Main dedi ki:”Onun rivayetleri deyersizdir”(el zuafa vel matrukin,sayfa 212 no 3229)

İbni Karraş dedi ki:”O kabul görmeyen birisidir”(el mugni)

İmam Zehebi dedi ki:”O,en zayiflar arasinda yer alan itibar görmeyen birisidir”(Mizan el itidal,cilt 3,sayfa 293)